• 1912 Karşıyaka Derneği

Kamuran Lemi Yerli Albümü

KAMURAN LEMİ YERLİ

 

    21 Aralık  1926 tarihinde Karşıyaka’da 1714 Sokak (Eski yazlık Zafer sineması sokağı ) 10 nolu evde doğdu. Babası İzmir kökenli bir aileden gelen Rıfat beydi. Tuzcullu köyünde babasından kalan beşbin dönümlük çiftliğinde tarım ve hayvancılık işi ile uğraşırdı. 1921 yılında İzmir’deki evlerinde kiracıları olan Suzan hanımla evlenip Karşıyaka yerleşiyorlar. Bu evliliklerinden 1921 doğumlu Refia, 1924 doğumlu Kemal, 1926 doğumlu Lemi ve 1928 doğumlu Necmi oluyor. İlk okul öncesi bir yıl Alaybeydeki Sörler veya Frer  mektebi olarak bilinen, Fransızların açtığı, Tramvay Caddesi üzerindeki tek katlı, bahçeli bir evde, 4-6 yaş arası çocuklara okul öncesi eğitimin verildiği okula devam etti. Sermet ve Necdet Molay, İlhan Keresteci o dönemden arkadaşlarıydı. Okulda yabancı eğitmenler çalışır, Karşıyaka’daki aileler bu okula büyük rağbet gösterirdi. 5-6 yaşlarında bir çocuk olarak elinde sefertası ve çantası ile her gün evden okula yürüyerek gider, öğleyin evden getirdiği yemeğini okulda yer, akşamüzeri de tekrar yürüyerek evine dönerdi…  İlkokulu  Cumhuriyet İlkokulunda okuyan  küçük Lemi’nin  ilk okuldaki öğretmenleri Kenan ve Asım  beyler, okul müdürü de İsmail Özkunt oldu. İlk okul arkadaşları Adnan Durağalar, Halit Şarlak, Nejat Halulu, üst sınıflardan da Tahir Türetken, Metin İplikçi, Masume Muşkara gibi isimler oldu.

      Bir yıl kadar köyde oturmaları nedeniyle okula gidemeyen bu nedenle sene kaybeden Lemi Yerli  1940 yılında Karşıyaka Orta Okuluna kaydoldu.  Orta okul döneminde okul müdürü Sacit Öncel, öğretmenleri  Talat Sürenkök, Emin Örenel, Şerif Egeli, Niyazi Yapan, İzzet Çakın, Kemal Batu, Şevki Dinçer, Şefik Baran, Kazım Alkan, Halim Erker, Hasan Tahsin Abakan, Tevfik ve Meveddet Durak, Belkıs Zincirkıran, Mürşide Plevneli, Mevhibe Tanaç, Fikret Sezer gibi hocalardı. O yıllarda Ana bina olarak Kurtuluş Sokak’taki tarihi köşk ve  Dam de Sion Fransız okulunun eski binası Orta okulun ikinci binası olarak hizmet veriyordu. 1940 yılında genç yaştaki babasını kaybetti. Savaşın başladığı yokluk yılları dul bir anne ve dört kardeş için zor geçecekti.

    Lemi Yerli orta okul yıllarından itibaren liderlik özelliği ortaya çıkmıştı. Önce sınıf mümessil daha sonraki yıllarda  okul baş mümessili olarak öğrencilerin temsilcisi ve okul İzci Oymak başı oluyordu.

    İlkokul yıllarından itibaren spora özellikle  futbola olan ilgisi giderek artıyordu. Cumhuriyet Okulunun karşısındaki Mahfel, Karşıyaka Spor Kulübü’nün sahalarının olduğu alandı. Okuldan çıkınca buradaki antrenmanları  izler, okul bahçesinde arkadaşları ile kurdukları takımlarda futbol oynarlardı. O yıllarda KSK’de oynayan Ali Haydar, Vedii Tosuncuk, Nebil Susup, İbrahim Yegül , Celasin Muşkara gibi arkadaşlarıyla Karşıyaka çarşısının takımı olan Baskın isimli bir takımla Asım Ligi’ne katılmışlar ve yenilgisiz  şampiyon olmuşlardı. Asım Ligi, Asım isminde, genç yaşta hayata veda eden Karşıyaka’lı bir futbolcunun anısına başlatılmıştı. Uzun yıllar, yaz aylarında Karşıyaka’nın çeşitli semtlerinden oluşturulan sekiz takımın katılımı ile tek devreli lig usulü oynanırdı.  Mahallelerdeki futbolu seven, tanınmış kişilerin öncülüğünde, o semtin gençlerinden  oluşturulurdu.  Örneğin  Alaybey’de Çinli Kenan’ın,  Osmanpaşa’da Göbek Hidayet’in, Bostanlı’da Asım Ağabeyin, Çarşıda’da Baskın takımı gibi takımlar vardı. KSK yöneticileri bu maçları seyreder yedi maç sonunda beğendikleri gençleri futbolcu olarak takıma seçerlerdi. İşte Lemi Yerli’de başarılı bulunarak 1942 yılında KSK takımına alındı. Kuvvetlensin diye  Nuri Baytorun hocanın çalıştırdığı, Muharrem Candaş ve Fazlı Arınç gibi şampiyonların yer aldığı  KSK güreş takımında  güreşecek ve takım halinde şampiyon olacaklardır.

      Ortaokul yıllarında artık KSK’de futbol oynuyordu.  Ancak ortada bürokratik bir sorun bulunmaktaydı ; ortaokul öğrencilerinin Milli Küme takımlarında lisanslı oyuncu olarak  oynamaları mümkün değildi. Ancak Lise  ismini taşıyan okulda okuyan öğrencilere böyle bir hak tanınıyordu.  Lemi Yerli’nin kaydı KSK’li yöneticilerce Güzelyalı Köprü’deki Özel bir Lisenin orta son sınıfına aldırılacak lisans çıkarıldıktan sonra kayıt tekrar eski okuluna alınarak sorun aşılacaktı. Böylece Lemi Yerli 1943 yılındaki İzmir Milli Kümesi maçlarında Karşıyaka takımında oynayacaktı.

    Orta son sınıfta, Müdür Hilmi Ziya Apak  okulun baş mümessili olarak Lemi Yerli’yi yanına çağırır. “Oğlum al şu kağıdı, sınıftaki arkadaşlarına imzalat” der. Kağıtta öğrenciler olarak Karşıyaka’da lise istedikleri yazılıdır. Dilekçe bütün sınıfa  imzalatılır, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e iletilir. Ancak lisenin kuruluşu için aradan bir yıl daha geçecektir.

   Karşıyaka Orta Okulundan mezun olmuştu. Ancak Karşıyaka’da henüz lise yoktu. O yıl Alsancakta’ki İnönü Lisesi’ne kaydolup, lise birinci sınıfı burada okudu. Sonraki yıllarda adı Namık Kemal Lisesi olan İnönü Lisesi  futbol takımında kaptan olarak oynayan Lemi Yerli, okul futbol takımının önce İzmir şampiyonu, ardından Türkiye ikincisi olmasında büyük rol oynadı.  

     Ertesi yıl 1945 yılında Karşıyaka’da Lise açılmıştı. 1942 yılından beri  Karşıyaka Orta Okulu Müdürlüğü’nü sürdüren Hilmi Ziya Apak’ın girişimleri ile Karşıyaka Lisesine kavuşuyordu. Lemi Yerli’de hemen kaydını Karşıyaka Lisesi’ne aldırarak, Lise 1 ve 2 nci sınıflar olarak Kurtuluş sokaktaki tarihi köşk binasında eğitime başlayan Karşıyaka Lisesi’nin 2. sınıf  öğrencisi olarak eğitimine devam etti.

   Lemi Yerli okulunun müdürü olan, daha sonraları Halk Evi, Öğretmenler Birliği ve Karşıyaka Spor Kulübü Başkanlıklarını yürüten  Hilmi Ziya Apak’tan çok etkilenir. Hocasının dünya görüşü, yaptıkları ve öğretileri sonraki yaşamında kendisine  örnek olur.

   Lemi Yerli’nin Karşıyaka Lisesinde okuduğu iki yıl boyunca (1945-1947) Karşıyaka Lisesi Futbol ve Hentbol’de fırtına gibi esti.  KSK’nin  kadrosunu oluşturan Lemi Yerli , Fikret ve İsmet Elbirlik, Suat Gürbüzer, Erdal Berkay, Ergün, Fadıl, Berkay, Enver, Muzaffer gibi sporcularla okul takımları futbol ve hentbolda İzmir ve Türkiye Şampiyonu olur.

   Lemi Yerli, lisenin kurulduğu ilk sene, 2. sınıf öğrencisi iken, bir gün okulun beden eğitimi öğretmeni İzzet Çakın, hentbol takımı oyuncularını yazdığı listeyi Lemi Yerli’ye verip, “bu takımı hafta sonundaki maçlara hazırlamasını” istemişti. Ancak listede Erdal Berkay, İsmet ve Fikret Elbirlik ile Ali gibi önemli oyuncular yer almamıştı. İzzet hoca bu isimleri her nedense kadroya almamıştı. Lemi Yerli “hocam bu kadro ile maç kazanılmaz “ diye konuşunca, İzzet Çakın, “ ne o beğenmedin mi…o zaman sen takımı kur da görelim” diyerek , hafiften omzuna bir yumruk atmıştı… O gün Cumartesi öğleden sonra Alsancak stadındaki maç için hemen bahçedeki arkadaşlarını toplayıp durumu kendilerine anlattı. “Sizin yüzünüzden hocadan yumruk yedim,bunun acısını çıkartmamız lazım” diyerek, hazırlıklarını yapıp  vapura bindiler. Lemi, vapurda bir başka okulda öğretmen olduğunu bildiği elinde spor çantası olan, Ali Rıza Özden’i gördüğünde kendisine “maçın hakemi sizsiniz herhalde” diye sordu. Evet cevabını alınca, “biz yeni bir liseyiz, takımımızı yeni kurduk ilk maçımızı oynayacağız, sizin hakem olmanız isabet olmuş” diyerek psikolojik olarak hakem üzerinde olumlu bir izlenim yarattı. Cumartesi günkü bu maçta İnönü Lisesini yenerler. Hakem kendileri aleyhine haksız ve olumsuz bir karar vermemiştir. Ertesi gün, Atatürk Lisesinde oynayacaklardır. Okulda toplanırlar. Lemi, İzzet hoca’ya  “bugünkü maça sizin kadroyu çıkartacağım” deyince, hoca “hayır, hayır takımı bozma, bu kadro çok iyi” cevabı olumlu olduğunu göstermiş, aynı kadro ile çıktıkları Atatürk Lisesi ardından da Ticaret Lisesi’ni yenerek İzmir Liseler Hentbol şampiyonu olmuşlardır. Bu anı Lemi Yerli’nin ne kadar lider ruhlu, ileri görüşlü ve becerikli bir yapısı olduğunu göstermektedir.

    1947 yılında Karşıyaka Futbol takımı ile Yunanistan turnuvasına katılır. Atina’da Yunan takımları ile başarılı maçlar çıkartır. Panatinaikos ve Yunanistan Milli takımının “lastik adam” lakaplı kalecisi Niko Pacaropulas’a attığı gol ile ünlenir. Aynı yıl ilk mezunlarını veren  Karşıyaka Lisesi’ni bitiren Lemi Yerli izmir’de yeni açılan Yüksek Ticaret Okulu’na girerek yüksek öğrenimine başlar.

    1952 yılında, Beynelmilel İplikçilik haftası nedeniyle Bursa’da düzenlenen, İzmir’den KSK  , İstanbul’dan Fenerbahçe, Ankara’dan Gençlerbirliği, Bursa’dan Acar İdman’ın katıldığı “İplikçiler Kupası” maçlarında Karşıyaka ilk gün  Gençlerbirliğini 1-0,  ikinci gün Fenerbahçeyi 2-0  ve üçüncü gün Bursa Acar İdmanı 2-1 Lemi’nin attığı golle  yenerek turnuvada şampiyon oldu. Bu maçlarda başarılı bir futbol ortaya koyan Lemi Yerli, o sezon  Karşıyaka takımının Milli Küme İzmir liginde de kazandığı şampiyonlukta, oynadığı futbol ve attığı gollerle  önemli katkılar sağladı.

    Lemi Yerli’nin gösterdiği performans, oynadığı futbol yabancı futbol kulüplerinin de gözünden kaçmamıştı. Altay’ın unutulmaz futbolcusu ve 1938-1940 yıllarında Fransa’nın Racing takımında oynamış, yurt dışına transfer olan ilk Türk futbolcusu olan Vahap Özaltay, eski takımının idarecisi Fransız arkadaşı ile Bursa’daki maçları seyretmişler ve Fransız Yönetici 4 numaralı formayı giyen Lemi Yerli’yi çok beğenmişti. İsrarla kendisini transfer etmek istemişti. Lemi Yerli bu transferi söyle anlatacaktı “ Vahap maçtan sonra bizi tanıştırdı, bana, ‘seni transfer etmek istiyorlar, bu fırsatı kaçırma’ dedi. Benim Yüksek Ticaret Okulunu bitirmem için tek bir sınavım kalmıştı üç gün sonra da o sınava girecektim. Sınavımı verip okulumu bitireyim, ağabeyime ve nişanlıma  sorup onların da fikrini alıp ona göre kararımı vereyim dedim. Üç dört gün sonra Karşıya’da beni tekrar buldular, sınavımı verip, mezun olmuştum. Ailemin ve nişanlımın da oluru ile transfere evet dedim. Vapur biletimi gönderdiler, deniz yolu ile Marsilya’ya Oradan Paris’e geçtim… Antrenmanlara başladım. Beni iki maçta denediler. Profesyonel futbolcu olarak aylık 50.000 frank ücretle sözleşme imzaladık. Başlangıçta kulübün lojmanında kaldım. Daha sonra Pariste Diş Hekimliği eğitimi gören İzmir’li arkadaşım Oral Üçer’in boşalttığı pansiyona taşındım. Bu arada Sorbon’a doktora öğrencisi olarak kaydımı yaptırdım.”

      Oyuncular ile yöneticiler arasında mesafeli ve dengeli bir ilişkinin kurulduğu , profesyonelliğin ön planda tutulduğu, milliyetçiliğin adının bile anılmadığı, taraftar centilmenliği, sportmenlik içerisinde kıran kırana geçen rekabetin olduğu yeni bir dünyaya girmişti Lemi Yerli. Racing Kulübü, bugünkü Paris Saint Germen’in temeli, Kulübün Başkanı Delaunay ise 1955 yılında kendi adını taşıyan ve sonradan UEFA kupası adını alan kupanın yaratıcısıydı.  Racing Kulübünde üç yabancı vardı. Takımın statü gereği lig maçlarında 2, kupa maçlarında üç yabancı oynatma hakkı bulunuyordu. Lemi Yerli 1952-1954 yılları arasında 100 civarında resmi maçta Racing takımının formasını başarıyla giydi.

      1954 yılında Nişanlısı’nın hasretine dayanamayan ve askerlik hizmeti gelen  Lemi Yerli, sözleşmesini yenilemeyip Türkiye’ye döndü. Karşıyaka’da bir yıl daha oynadıktan sonra Polatlı Yedeksubay okulunda askerliğine başladı.  Asteğmen olarak aynı birlikte kaldı ve Gülten hanımla evlenip Polatlıda tutukları eve yerleştiler.

Birgün Polatlıda’ki evlerinin kapısı çalar. Gelen Bölük Komutanıdır. “Hemen giyin gidiyoruz” der. Üst rütbeli iki subayla beraber taksi ile Ankara Genel Kurmay Karargahına gelirler. Bir Generalin odasına girerler. Yerli’yi getiren subay “işte bu komutanım” der. Yerli ile sonradan Genelkurmay 2. başkanı olduğunu öğrendiği general arasında şu konuşma geçer:

“- Niye söylemedin ?

  -Neyi efendim?

  -Racing takımında futbol oynadığını. Seni üç gündür bütün topçu okullarında arıyoruz…”

Meğer Fransız Ordu Milli Takımı gelmiş. Takımın kalecisi “benim eski takım arkadaşım topçu okulunda asker…Onu görmem lazım, özledim”  diyor.

Böylece Türkiye Ordu Milli Takımı kadrosuna alınan Lemi Yerli, Fransa ile yaptıkları maçta sakatlanıp, futbolculuk hayatını sonlandırıyor.

  18 aylık askerlik hizmetinin bitiminden sonra eşiyle Karşıyaka’ya yerleşen Lemi Yerli, 1957 yılında Ticaret Bakanlığı’nın Kooperatifler Müfettişlik sınavını kazanıp, İzmir’de Tariş Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladı. Yabancı dil bildiği için bir süre  İhracat servisinde çalıştı. Ancak babadan kalan büyük topraklarda çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşma isteği ve zorunluluğu karşısında 32 yıl boyunca , 1990 yılında topraklarının büyük bir kısmı Tekel tarafından yok pahasına istimlak edilene kadar ,çiftliklerinde pamuk, buğday, kavun ekerek ve hayvancılık, besicilik yaparak çalıştı ve 1990 yılında emekliye ayrıldı.

    Bu arada Lemi Yerli’nin Gülten hanımla olan evliliğinden 1955 doğumlu Ayşe ve 1962 doğumlu Cenk isimli iki çocuğu , sonraki  yıllarda da kızından iki, oğlundan da üç torun sahibi oluyor...

    Futbolculuk yaşamını sona erdirip, KSK den gelen Antrenör ve menejerlik tekliflerini kabul etmemesine rağmen, Lemi Yerli Çiftçilik yaptığı bu yıllarda ve sonrasında hiçbir zaman futboldan kopmadı. 1980 yılında, beraber  futbol oynadıkları  eski Fenerbahçeli futbolcu İbrahim İskeçe’nin Türkiye Futbol Federasyonu seçildiğinde, İzmir temsilcisi olarak TFF yönetim kuruluna girdi. İşte bu bir buçuk yıl süren dönem KSK tarihinde bir dönüşümün yaşandığı önemli bir dönem oluyor. O sezon üçüncü ligden mahalli amatör kümeye düşen KSK’nin tekrardan liglere alınması için Lemi yerli tarafından bir çalışma başlatılıyor. Üçüncü lig maçlarında çıkan  kavgalar, hakemlerin dövülmesi, baskı altında kalmaları gibi olayların artması ve  yaşanan zorluklar karşısında federasyon çözüm ararken Lemi Yerli, İskeçe’ye Fransa’dan örnekle öneride bulunuyor; “üçüncü ligi kaldıralım, ikinci ligi karma takımlardan yeniden oluşturalım.” Ancak hazırlanan listeye mahalli lige düşen  Karşıyaka takımı alınmıyor. Yerli’nin itirazıyla hem federasyon hem KSK yeni bir sürece giriyor. “ KSK’nin tarihi var, milli liglerde ve Avrupa’da oynamış, büyük şehrin takımı, nüfusu fazla, tesisleri var, kısaca aranan bütün aranan hususlar Karşıyaka lehine. Talimatnameler de açık ; TFF. Yeni bir lig düzenlerken dilediği takımı istediği yere alabilir. Hemen federasyon üyeleri Ertuğrul Dilek ve Süleyman Özçalışkan ile birlikte Karşıyaka’nın da içinde bulunduğu iki gruplu bir ikinci lig listesi hazırlandı. Ancak Başkan çeşitli bahanelerle toplantıları erteliyor ve bir türlü hazırlanan bu listeyi gündeme getirmiyordu. Dönemin Gençlik ve Spor  Bakanı Talat Asal İzmir milletvekiliydi. Kendisine gidilip durum anlatıldı. Bakan bir çözüm bulacaktı. Nitekim yapılan ilk TFF toplantısına gelen Bakan, bir yolunu bulup İbrahim İskeçe’nin istifa etmesini sağladı ve yerine İzmir’li futbol adamı Mazhar Zorlu’yu atadı. Mazhar Zorlu’da başkan olur olmaz Lemi Yerli’nin  hazırladığı bu yeni listeyi onaylayarak Karşıyaka’nın ikinci lige dönmesini sağladı. Böylece Lemi Yerli azmi, becerisi ve kişisel gayretleri ile Karşıyaka’nın yeniden hem de ikinci lig’e alınmasını sağlayarak önemli bir misyonu başarıyla yerine getirmiş oldu.

   Karşıyaka Lisesinin ilk öğrencilerinden ve 1947 yılı  ilk mezunlarından olan, 15 yıllık futbolculuk yaşamında 12 yıl Karşıyaka formasını giyen, 5 yıl kaptanlığını yapan, şampiyonluklar yaşayan, üç yıl yurt dışında Fransa’da top koşturarak ülkemizi temsil eden, Karşıyaka’mıza önemli hizmetler veren,  KSK Divan Başkanlık Kurulu 2. başkanlığı görevinde de bulunan   Lemi Yerli ağabeyimiz, 01 Aralık 2015 tarihinde Karşıyaka’da vefat etti. Kabri,  Soğukkuyu Mezarlığındadır. Işıklar içinde yatsın…

 

Hazırlayan :  Vehbi MOĞOL